Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Oscar Akademisi Kararını Açıkladı

Netflix gibi online platformlarda yayınlanan filmlerin Oscar yarışmasına dahil edilmemesi gerektiği yönünde Steven Spielberg’in ortaya attığı tartışma sonrası Oscar Akademisi kararını açıkladı.
Ünlü yönetmen Steven Spielberg’in fitilini ateşlediği, “Netflix filmleri Oscar’a aday gösterilmesin” talebi Akademi’nin kararıyla reddedildi. Akademi Kurulu, Oscar yarışına kabul edilecek filmler hakkındaki kuralların değiştirilmeyeceğini açıkladı.
Mevcut kurallar, herhangi bir uzun metrajlı filmin en az yedi gün boyunca vizyonda kalmasının ve Los Angeles’ta günde en az üç gösteriminin yapılmış olmasının ardından Oscar komitesine başvuru yapabilmesini içeriyor.
Ayrıca filmlerin Oscar öncesi ya da sonrasında Netflix, Amazon, Hulu gibi alternatif platformlarda gösterime girebileceği de Akademi Kurulu’nun değiştirmediği kararlar arasında.
Akademi Başkanı John Bailey, yaptığı açıklamada, “Sinema deneyiminin sinema sanatından ayrılmaz bir parça olmasını destekliyoruz ve tartışmamız genellikle bu yönde oldu. Kurallarımız sinema gösterimlerinin olmasını talep ediyor ve Oscar değerlendirmesi için geniş bir yelpazeyi içeren film seçkisinin gönderilmesine izin veriyor” dedi.
Oscar’lı yönetmen Steven Spielberg, Netflix filmlerinin Oscar’dan çıkarılması gerektiğini savunarak Akademi Yöneticiler Toplantısı’nda fikrine destek aramıştı.
Oscar ödüllerini dağıtan Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi üyelerinden olan ünlü yönetmen, internet yayın kanalında gösterilen yapımların Oscar yerine Emmy’de yarışmalarını önermişti.
Oscar Akademisi Kararini Verdi
Spielberg’in Akademi’den Netflix filmlerinin yarışmaya dahil edilmemesini talep etme nedeni, 91. Akademi Ödülleri’nin ödüllü filmi Roma filmiydi. Spielberg, Roma da dahil olmak üzere online platformlarda yer alan filmlerin birer televizyon filmi kabul edilmesi gerektiğini savunuyordu. Ancak birçok ünlü isim tarafından bunun karşısında yer alacak şekilde sert tepkiler gelmişti.
Oscar Akademisi Netflix
Netflix’ten Spielberg’e yanıt gecikmemiş, Netflix’in resmi Twitter hesabından şunlar yazılmıştı:
“Biz sinemayı seviyoruz” denildi. Sevdikleri başka şeyler olduğunu da söyleyen Netflix, bunları şöyle sıraladı: “Satın almaya her zaman gücü yetmeyen insanlar için ya da sinema salonu olmayan yerlerde yaşayan insanlar için erişilir olmak. Aynı anda her yerde, herkesin piyasaya çıkanlardan [film/dizi] hoşlanmasına izin vermek. Film yapımcılarına, sanatlarını paylaşmak için daha fazla yol sunmak. Bunlar birbirini dışlayan şeyler değil.”

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerçekleştiği için

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thaddeus Cahill  adı

Pronoya Nedir?

Pronoya kelimesi okuduğunuzda paronaya kelimesini okuduğunuzu veya kelimenin eş anlamlısı olduğunu düşünmüş olabilirsiniz.  Oysa pronoya , paronoyanın tam tersine karşılık gelen bir kavram.  Her şeyin ve herkesin kendisine zarar verebileceği şüphesi anlamına gelen poronayanın tersi olarak pronoya, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılmak anlamına gelir. Pronoyayı   bir yaşam felsefesi olarak benimseyen insanların paranoyak olmuş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Pronoya, dini yaklaşımla karşımıza çıkan versiyonuna örnek olarak ‘Takdir-i İlahi’ kavramı verilebilir. Kişi yaşadığı ne olursa olsun tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Uzak Doğu felsefelerinin temel kavramları olan, “darma, karma, reenkarnasyon” üçlüsü de bir pronoya örneğidir. İnsanın bu dünyada var olma nedeni, tanrısal olana ulaşmaktır. Başımıza gelenlerde Darma’ya bir nebze daha yaklaşmamız içindir. Her ölüm aslında yeni bir doğum ve tanrısal olana ulaşma yolculuğun yeni