Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Daniel Craig: Benden Sonraki Bond Kadın Olmalı

İngiliz oyuncu Daniel Craig, James Bond karakterinin kendisinden sonra bir kadıntarafından canlandırılması gerektiğini söyledi.
Hayranlarının karşısına beşinci kez James Bond olarak çıkmaya hazırlanan İngiliz aktör Daniel Craig, kendisinden sonra bir kadın oyuncunun ünlü ajan karakterine hayat vermesini destekledi. The Mirror’a konuşan Craig, rolün genişletilmesi gerektiğini savundu ve “Bence herkes düşünülmeli. Kadınlar da, Afrikalı Amerikalılar da” dedi.
Değişen toplumsal davranışlara vurgu yapan Craig ayrıca ‘kadınlaştırılmış’ James Bond karakterinin gelecek filmlerde çok daha farklı şekilde tasvir edilebileceğini savundu. Tüm bunlar yaşanırken James Bond filminin yapımcısı Barbara Broccoli ise, ajan karakterinin ‘erkek’ olarak kalması gerektiğini savundu.
Guardian gazetesine konuşan Broccoli, “Bond bir erkek. Erkek olarak yazılmış ve bence büyük ihtimalle erkek olarak kalacak ve bu iyi. Erkek karakterleri kadın yapmak zorunda değiliz. Daha fazla kadın karakter yaratalım ve bu kadın karakterlere uyan hikâyeler yazalım” dedi.
Kaçırılan Bilim İnsanını Kurtaracak
Serinin 25’incisi olacak son filmde izleyiciler James Bond’u teşkilattan ayrılmış, Jamaika’da sakin bir hayat sürerken görecek. Ancak bu tatil, CIA’den arkadaşı Felix’in onu arayıp yardım istemesiyle son bulacak. Bond’un görevi bu kez kaçırılmış bir bilim insanını kurtarmak olacak.
Filmin kötü adamı ise, Bohemian Rhapsody’de Freddie Mercury rolüyle Oscar kazanan Rami Malek olacak.

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerçekleştiği için

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thaddeus Cahill  adı

Pronoya Nedir?

Pronoya kelimesi okuduğunuzda paronaya kelimesini okuduğunuzu veya kelimenin eş anlamlısı olduğunu düşünmüş olabilirsiniz.  Oysa pronoya , paronoyanın tam tersine karşılık gelen bir kavram.  Her şeyin ve herkesin kendisine zarar verebileceği şüphesi anlamına gelen poronayanın tersi olarak pronoya, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılmak anlamına gelir. Pronoyayı   bir yaşam felsefesi olarak benimseyen insanların paranoyak olmuş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Pronoya, dini yaklaşımla karşımıza çıkan versiyonuna örnek olarak ‘Takdir-i İlahi’ kavramı verilebilir. Kişi yaşadığı ne olursa olsun tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Uzak Doğu felsefelerinin temel kavramları olan, “darma, karma, reenkarnasyon” üçlüsü de bir pronoya örneğidir. İnsanın bu dünyada var olma nedeni, tanrısal olana ulaşmaktır. Başımıza gelenlerde Darma’ya bir nebze daha yaklaşmamız içindir. Her ölüm aslında yeni bir doğum ve tanrısal olana ulaşma yolculuğun yeni