Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Yağmurlu Bir Günde Pazar Kahvaltısı

Yağmurlu, kapalı bir havada tatil günlerine uyanmanın o buruk, kekremsi (ne demekse!) tadı ruhumun her zerresine sirayet etmişti. ‘Ahh nerde o eski bahar havaları?’ diyerek yatakta gerindim.
Böyle günlerde küçük çaplı bir depresyon ruhumda derin bir tahribata sebep olur, ukala benliğim sünepe bir çocuk gibi sümkürerek ağlar. Hayır! Tatil günleri böyle karamsar bir havaya bürünmemeli…
Louis-Ferdinand Céline’nin ‘Profesör Y ile Konuşmaları’ başucumdaydı, esasen bütün yarım kalmış kitaplarım başucumdaydı. Bütün düşlerim, bütün sevdiğim kadınlar başucumdaydı.
Modern zaman peygamberleri gibi hissediyordum kendimi. Sağlam aforizmalar paralamak, yazdığım bütün şiirleri karalamak istiyordum. Mazbatanın akıbetini merak ediyordum. Sahi ne oldu o iş?
Neyse yahu! Kahvaltı faslına geçtiğim vakit her şey düzeldi. Kendimi yılgınlığımdan arındıracak bir bakım kürü olarak bol sucuklu yumurtaya başvurdum. Kahvaltımı bitirdikten sonra bol köpüklü bir kahveyle günümü taçlandırdım.
İnstagram’da hüzünlü insanların mutluluk pozlarına göz gezdirdikten sonra iç karartıcı yalnızlığıma okkalı bir küfür savurdum. Bir Pazar ne kadar güzel olabilirse o kadar güzel bu Pazar günü de…

Bugün Ne Yapmalı?

Bugün aylaklık etmeli, küfürler savurmalı, içmeli ve sevmeli bir güzeli. Şairin dediği gibi: “İç bâde, güzel sev, vâr ise akl ü şuurun / Düyyavar imiş yâ yoğ imiş hem ne umûrun!” yani “Dünya varmış yahut yokmuş sana ne? Aklın ve şuurun varsa şarabını iç, güzel sev” .

Peter And The Farm

Peter And The Farm
Epey vakittir Netflix listemde duran ‘İhtiyarın Öyküsü’ bu melankolik günde birçok insanın atlamasına vesile olabilir. Bu yüzden izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Vakti zamanında Turgut Özal’a ‘birlikte intihar edelim’ diyerek dünyaya faydası dokunan bir iş yapmayı arzulayan Muzaffer Buyrukçu ve Cemal Süreya’dan sonra birkaç kişinin canını alma teşebbüsümle belki ben de tarihe geçerim…
PETER GİBİ YALNIZ ADAMLARA KALDIRIN KADEHLERİNİZİ!

Kral Da Benim Padişah Da Benim

Yarın böyle buhranlı bir güne tekrar uyanırsanız şayet eskilerden bir arkadaşın tuhaf bir itirafında bahsettiği gibi; Kahpe Bizans’ta Mehmet Ali Erbil’in söylediği şarkıyla kendinizi motive edin. Bir kişisel gelişim kitabından alabileceğinizden çok daha fazlası şarkının sözlerinde mevcut.



Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerç...

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thadde...

Werther Etkisi Nedir?

Werther etkisi , sosyolog David Phillips‘in intiharın yarattığı taklit edilme etkisi olarak tanımladığı bir sendromdur. Basın yayın organları aracılığıyla yaygınlaşan intihar haberlerinin özendirici olabileceğini muhtemelen hiç düşünmemişsinizdir. Oysa yaşanmış olaylar ve yapılan araştırmalar bu durumun kanıtı niteliğindedir. Gerçekten de  intihar bulaşıcı mıdır? 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından ve seks sembollerinden biri olan  Marilyn Monroe ‘nun Ağustos 1962’deki ölümü halkı yasa boğmuş ve halk sanatçının aşırı doz ilaç alıp intihar ettiği haberleriyle sarsmıştı. Monroe’nun ölümünün ardından ABD’deki intihar vakalarında %12 artış olduğu tespit edilmiştir. Amerikalı komedyen ve oyuncu Robin McLaurin Williams’ın 2014 yılında intihar ettiği haberi ve genç insanlar arasında büyük bir hayran kitlesine sahip olan  Kurt Cobain ‘in intihar haberi de aynı şekilde halkı yasa boğmuştur. Bu ölümlerin ardından da intihar vakalarında atış olması Werther etkisini günd...