Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Sosyalleşmek İçin Birkaç Tavsiye

Uzun gecelerde bedeniniz beyninizden erken pes ediyorsa, size birkaç tavsiyemiz var.
Kendinizi suçlamayın. Eğer kanepenize yayılıp kahve içmek size saatlerce dans etmekten daha cazip geliyorsa, öyle yapın. Ancak günümüz koşullarında sosyalleşmenin en önemli yollarından birinin gece hayatı olduğunu ve bu işe kalkışmanın sağlam bir bünye gerektiğini de kabul etmek gerek. Ve tabii saat 22.00 oldu mu uykunuz geliyorsa, bu durumun da sosyal hayata bir engel olabileceğini…
İlk adım elbette kaliteli ve yeterli bir uyku oluyor. Bu kuralı zaten artık ezberledik ve düzenli uyusanız dahi erken gelen bitkinlikten kurtulamıyor olabilirsiniz. Fakat uykuya ek olarak bir önerimiz daha var: Kestirmek. Uzmanların önerdiği haliyle, kestirmenin dikkat edilmesi gereken iki hususu var, hatta buna “Üçler Kuralı” bile deniyor:
Sosyallesmek
En fazla 30 dakika ve en geç 15.00’e kadar. Yani eğer akşam bir planınız varsa ve güneşi batırıp yeniden doğurana kadar ayakta kalmanız gerekiyorsa, o gün içinde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde ve mutlaka 15.00’ten önceki bir saat diliminde kendinize zaman ayırıp kestirin. Daha azı veya fazlası, size faydadan çok zarar getirecektir.
Atlamamamız gereken bir problem de esnemek. Yıllardır esnemenin sebeplerinin yorgunluk ve sıkkınlık olduğunu duysak da aslında bilim, bu hadiseye net bir cevap vermiş değil. Günümüzde esnemenin bir refleks olduğu kabul görüyor.
Tıpkı hıçkırık gibi. Ancak bu onu biraz da olsa kontrol edemeyeceğimizi göstermiyor. Yapılacak şey basit. Esneyeceğinizi hissettiğiniz an öksürüyormuş numarası yapın ve birkaç derin nefes alın. Elbette bunu yaparken ağzınızı da kapayın.
Son önerimiz de alkolle ilgili. Alkol tüketiminin başlardaki uyarıcı etkisiyle farkındalığı ve konuşkanlığı artırdığı doğru. Ancak hepimiz için bir eşik var ki o noktadan sonra eğri hızla aşağı inmeye başlıyor ve alkolün vücuda tek etkisi bitkinlik ve yorgunluk oluyor. Dolayısıyla kendi eşiğinizi fark edin ve idareli ilerleyin.
Hepsi bir yana, tekrarlıyoruz, eğer kanepe ve kahve hala daha cazipse, dediklerimizi unutun ve tadını çıkarın.

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerç...

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thadde...

Werther Etkisi Nedir?

Werther etkisi , sosyolog David Phillips‘in intiharın yarattığı taklit edilme etkisi olarak tanımladığı bir sendromdur. Basın yayın organları aracılığıyla yaygınlaşan intihar haberlerinin özendirici olabileceğini muhtemelen hiç düşünmemişsinizdir. Oysa yaşanmış olaylar ve yapılan araştırmalar bu durumun kanıtı niteliğindedir. Gerçekten de  intihar bulaşıcı mıdır? 20. yüzyılın en ünlü sinema yıldızlarından ve seks sembollerinden biri olan  Marilyn Monroe ‘nun Ağustos 1962’deki ölümü halkı yasa boğmuş ve halk sanatçının aşırı doz ilaç alıp intihar ettiği haberleriyle sarsmıştı. Monroe’nun ölümünün ardından ABD’deki intihar vakalarında %12 artış olduğu tespit edilmiştir. Amerikalı komedyen ve oyuncu Robin McLaurin Williams’ın 2014 yılında intihar ettiği haberi ve genç insanlar arasında büyük bir hayran kitlesine sahip olan  Kurt Cobain ‘in intihar haberi de aynı şekilde halkı yasa boğmuştur. Bu ölümlerin ardından da intihar vakalarında atış olması Werther etkisini günd...