Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Netflix Mayıs Ayı Rehberi

Netflix Türkiye’nin Mayıs ayı programı dopdolu.
Netflix, Mayıs ayında dünya çapında beğeniyle kazanan Alman dizisi “The Rain”in ikinci sezonuna ev sahipliği yapacak. Netflix’in dizi seçkisinde karşımıza çıkacak diğer içerikler arasında, geçtiğimiz yıl Fox’tan geçiş yapan “Lucifer” ve Renée Zellweger’in başrolünü üstlendiği gerilim dizisi “What/If” var.
Netflix Zam
Filmlere gelirsek; Ted Bundy’nin hikâyesini anlatan “Extremely WickedShockingly Evil and Vile” ve ünlü komedyen Amy Poehler imzası taşıyan”Wine Country” dikkat çeken projeler arasında yer alıyor.

Diziler;

8 Mayıs: Lucifer, 4. Sezon
Lucifer, modern fantastik hikâyelerin en popüler yapımları arasında bulunuyor. Netflix, Disney’in attığı adımlar yüzünden Marvel dizilerini bitirse de Lucifer gibi yapımlara kaldığı yerden devam ediyor.
10 Mayıs: The Society, İlk Sezon
Bir İngiliz dizisi olan Society, zengin bir kasabadaki insanların aniden ortadan kaybolmasını konu alıyor. Dram ve gerilim türündeki yeni orijinal Netflix dizisi, hayatta kalmaya çalışan bir grup gence odaklanıyor.
17 Mayıs: The Rain, 2. Sezon
Danimarka yapımı olan bu orijinal Netflix dizisinde, dünya nüfusunun büyük bir kısmını yok eden virüsün ardından insanların mücadelesini izliyoruz. İkinci sezonda ise Simone ve Rasmus’un hayatta kalma macerası devam edecek.
24 Mayıs: What/If, İlk Sezon
Yeni evli ve maddi olarak sıkıntılarla boğuşan bir çifte, gizemli ve son derece zengin bir kadından yüklü miktarda bağış teklifi gelir. Bu bağışın karşılığında kadının talebi ise son derece şaşırtıcıdır.
31 Mayıs: Good Girls, 2. Sezon
Bir NBC dizisi olan Good Girls’ün 2. sezonu Netflix’te de yayımlanıyor. Başlarına beklenmedik belarlar açan bir grup suçlu kız arkadaşın, gittikçe talihsizleşen maceralarını izlemeye devam ediyoruz.

Filmler;

3 Mayıs: Son Derece Kötü, Şok Edicek Kadar Fena ve İgrenç, (Extremely Wicked, Shockingly Evil and Vile)
Daha önce Netflix tarafından belgeseli de yayımlanan seri katil Ted Bundy’nin öyküsü, bu garip isimli filmle karşımıza çıkıyor. 1974-78 yılları arasında 30’dan fazla cinayet işlediğini itiraf eden, tarihin en azılı seri katillerinden Ted Bundy için daha uygun bir film ismi bulunamazdı.
3 Mayıs: Despite Everything:
Dört kız kardeş, anneleirni kaybettikten hemen sonra akıllarına durgunluk veren bir aile sırrını da öğrenmiş olurlar. Bu sır, kendi soyağaçlarını açığa çıkartmaları için bir yolculuğa çıkmalarına neden olur.
10 Mayıs: Wine Country
Komedi türündeki Winw Country, uzun süredir arkadaş olan iki kadının bir hafta sonu tatilinde NAPA’ya gitmelerini konu ediniyor. Burada bir başka arkadaşlarının doğum gününe gelen kadınların başından bir dizi komik olay geçiyor.
17 Mayıs: See You Yesterday
Spike Lee’nin yapımcılık koltuğunda oturduğu sıradaki film, iki dâhi gencin geçmişe gidip büyük bir trajediyi önlemek için zaman makinesini geliştirme macerasına odaklanıyor.
24 Mayıs: Rim of the World
Hemen hemen bütün popüler Netflix yapımlarından izler taşıyan Rim of the World’de 4 genç var. Hep birlikte bir yaz kampına gidiyorlar. Bu kampta öyle şeyler yaşıyorlar ki korkularıyla yüzleşmek durumunda kalıyorlar. Aldıkları cesaretle dünyayı kurtarma sorumluluğunu üstleniyorlar.
Netflix, Mayıs ayı boyunca 5 belgesel filmi ve farklı dış yapımlar da yayımlayacak.

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerçekleştiği için

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thaddeus Cahill  adı

Pronoya Nedir?

Pronoya kelimesi okuduğunuzda paronaya kelimesini okuduğunuzu veya kelimenin eş anlamlısı olduğunu düşünmüş olabilirsiniz.  Oysa pronoya , paronoyanın tam tersine karşılık gelen bir kavram.  Her şeyin ve herkesin kendisine zarar verebileceği şüphesi anlamına gelen poronayanın tersi olarak pronoya, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılmak anlamına gelir. Pronoyayı   bir yaşam felsefesi olarak benimseyen insanların paranoyak olmuş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Pronoya, dini yaklaşımla karşımıza çıkan versiyonuna örnek olarak ‘Takdir-i İlahi’ kavramı verilebilir. Kişi yaşadığı ne olursa olsun tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Uzak Doğu felsefelerinin temel kavramları olan, “darma, karma, reenkarnasyon” üçlüsü de bir pronoya örneğidir. İnsanın bu dünyada var olma nedeni, tanrısal olana ulaşmaktır. Başımıza gelenlerde Darma’ya bir nebze daha yaklaşmamız içindir. Her ölüm aslında yeni bir doğum ve tanrısal olana ulaşma yolculuğun yeni