Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Avengers: Endgame, IMDb’de Tüm Zamanların En Popüler Filmi Oldu

Avengers: Endgame, dünyanın çeşitli yerlerinde ve ülkemizde gösterime girdi. Film gösterime girer girmez IMDb’nin en popüler filmi olmayı başardı.
Bir yıldır beklenen ve MCU’nun 11 yıllık hikayesinin kapanışını yapan Avengers: Endgame, 24 Nisan’ı 25 Nisan’a bağlayan gece ülkemizde gece yarısı seanslarıyla vizyona girdi. Film ayrıca Avustralya, Çin, Güney Kore gibi ülkelerde de vizyonda.
Filmi izleyenler şimdiden filme puan vermeye ve filmi sıralamalara sokmaya başladı. Endgame, şu anda en popüler filmler listesinde zirvede yer alıyor.
Endgame, En Popüler listesinin tepesinde 9.3 puanla otururken Esaretin Bedeli gibi başyapıtları da geride bırakmayı başarıyor.
IMDb’nin en popüler 10 filmi şu anda şöyle sıralanıyor:
  • Avengers: Endgame – 9.3
  • The Shawshank Redemption – 9.3
  • Interstellar – 8.6
  • Avengers: Infinity War – 8.5
  • Spider-Man: Into the Spider-Verse – 8.5
  • Green Book – 8.3
  • The Professor – 8.3
  • Bohemian Rhapsody – 8.1
  • Guardians of the Galaxy – 8.1
  • The Avengers – 8.1
Listedeki 10 filmden 5’i Marvel filmi ve bu filmlerin 4’ü MCU’nun bir parçası. Listede yer alan tek klasik film ise Esaretin Bedeli (The Shawshank Redemption) oldu. Görünüşe göre Marvel, söz konusu sinema filmlerinin popülerliği olduğunda rakiplerinin oldukça önünde.
Yine de bu oylamada henüz filmi görmeyen ya da filme gitmeden önceki heyecanıyla oy veren hayranlar da hesaba katılıyor. İlerleyen dönemde filmin notunun 8.8-8.9 bandına gerilemesi ihtimal dahilinde.
Avengers: Endgame şu anda sinemalarda gösterimde. Marvel Sinematik Evreni’nin bir sonraki filmi olan Spider-Man: Far From Home ise Temmuz 2019’da vizyona girecek.

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerçekleştiği için

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thaddeus Cahill  adı

Pronoya Nedir?

Pronoya kelimesi okuduğunuzda paronaya kelimesini okuduğunuzu veya kelimenin eş anlamlısı olduğunu düşünmüş olabilirsiniz.  Oysa pronoya , paronoyanın tam tersine karşılık gelen bir kavram.  Her şeyin ve herkesin kendisine zarar verebileceği şüphesi anlamına gelen poronayanın tersi olarak pronoya, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılmak anlamına gelir. Pronoyayı   bir yaşam felsefesi olarak benimseyen insanların paranoyak olmuş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Pronoya, dini yaklaşımla karşımıza çıkan versiyonuna örnek olarak ‘Takdir-i İlahi’ kavramı verilebilir. Kişi yaşadığı ne olursa olsun tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Uzak Doğu felsefelerinin temel kavramları olan, “darma, karma, reenkarnasyon” üçlüsü de bir pronoya örneğidir. İnsanın bu dünyada var olma nedeni, tanrısal olana ulaşmaktır. Başımıza gelenlerde Darma’ya bir nebze daha yaklaşmamız içindir. Her ölüm aslında yeni bir doğum ve tanrısal olana ulaşma yolculuğun yeni