‘Misvak’ isimli paçavra bir hayli zamandır nefret kusmaya ve provokasyona devam ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun uğradığı saldırı sonrasında yine müthiş mizahlarıyla sahnedeydiler! Peki bu sözde mizahçıları kim fonluyor, birçok dergiye ve çizere ve hatta sosyal medya hesaplarında karikatür paylaştı diye fişlenen onca insana karşı takır takır işleyen yargı, bu ucubelerin hakaretlerine karşı neden sessiz?
Birkaç yıl evvel iktidarın kültür-sanat politikalarına dair özeleştirilerine tanıklık ettik. Siyasal İslamcı ve iktidar yanlısı bir mizah bu kültürel eksikliğin giderilmesine yarar sağlıyor mu? Sahiden bu müsveddenin okurları tüm bu saçmalıkları komik veya düşünmeye sevk edici buluyor mu?
‘Misvak’ Türk mizah tarihinin kara lekesi olarak anılacak ileride, umarım bunun farkında olan bir yazar-çizer takımına sahiptirler. Nefretlerini kusmaya devam etsinler bunda herhangi bir problem yok fakat yarın bütün kustuklarını yalamak zorunda kalacaklar bundan bir haber yaşamalarını istemem!
Tuhaf Sayı
Tuhaf Dergi’nin bu ay teması Cem Yılmaz imiş. Piyasada çok fazla türevi bulunan dergilerden biri olmasına karşın epey kaliteli yazar kadrosuyla belki diğerlerinden bir adım önde olan dergiye şöyle bir göz gezdirdim. İçerikler bir hayli yüzeysel. Neden bu denli yüzeysel içerikler üretildiğine dair ne kafa yoracağım ne kalem oynatacağım. Belki okurun talebi bu yönde belki görsellik ve yüzeysellik artık çok satıyor. Bu denli popüler simaların işbirliğinden bu denli yüzeysel içeriklerin doğması ise gerçekten üzüntü verici.
Okan Bayülgen Geri Dönüyor
Türk televizyonlarında yaptığı özgün işlerle bir dergiye özel dosya olmayı hak eden isimlerin başında Okan Bayülgen geliyor. Fakat Cumhurbaşkanı tarafından hedef tahtasına oturtulduktan sonra Okan Bayülgen’in televizyonda uzun süre yer bulması mümkün olmamıştı. Şimdi yeni bir kanal ile şov dünyasına geri dönüyor.
Yıllar içinde kazandığı olgunluğu, görgüsü, alaycılığı, mizahı, eleştirelliği ile diğer ünlü profillerin aksine yaptığı işin hakkını en iyi verenlerden biri şüphesiz Okan Bayülgen. Televizyonda nice zamandır bulamadığımız kaliteyi Cuma ve Cumartesi günleri yapacağı iki şov programıyla bize geri getireceğinden eminim.
Kaybedenler
Netflix’te ‘Kaybedenler’ isimli bir belgesel dizisine denk geldim. Başarı öykülerine alışık bünyeler biraz şaşırabilir çünkü belgesel serisinin anlattığı hikayeler pek o öyle büyük şampiyonlukların ve zaferlerin hikayeleri değil. Fifa 2008 oynarken vazgeçilmez takımım ‘Torquay’ın öyküsü ise göğsümü kabarttı. Seriyi mutlaka izleyin derim.
Yorumlar
Yorum Gönder