Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

John Locke Kimdir?

John Locke, Düşünce özgürlüğünü, insan eylemlerini akla göre düzenlemek anlayışını en geniş ölçüde yayan ilk düşünür olmuştur. Avrupa’daki aydınlanma ve Akıl Çağı’nın gerçek kurucusu olarak kabul edilir.

Hem Yazar, Hem Siyaset Adamı Olarak Çalıştı

John Locke, 29 Ağustos 1632 tarihinde Wrington, Somerset, İngiltere‘de doğmuştur. Babası Kumaş ticareti ile uğraşan bir tüccar aileden gelmekle beraber noterlik yapmakta idi. John Locke Üniversite eğitimini Oxford Üniversitesi‘nde yaptı, en çok tabiat bilimleriyle tıp okudu. Hayata atıldıktan sonra hem yazar, hem de siyaset adamı olarak çalıştı.
John Locke, Brendenburg Dükalığı’nda İngiliz elçiliği katibi olarak çalıştı. İngiltere‘ye döndükten sonra da 8 yıl Lord Shaftesbury adında bir İngiliz aristokratının yanında özel hekimlik yaptı. Lord Shaftesbury, 1683 yılında İngiltere’den ayrılarak Hollanda‘ya gidince John Locke de 1683 yılında İngiltere’den ayrılarak Hollanda‘ya gitti. 1689’da İkinci İngiliz Devrimi Başarı kazanınca İngiltere’ye dönebildi. Ancak daha sonra tekrar Fransa‘ya iltica etmek zorunda kaldı.

Rasyonel Pedagoji’nin Öncüsü Oldu

John Locke, Doğal hukuk doktrinini savunanlardan biridir. Bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer. Bu düşünceleriyle Liberalizm’in, tabii bir din anlayışının, Rasyonel Pedagoji’nin öncüsü olmuştur.
John Locke İc Resim
Mutlakiyet yönetimlerini ilk sarsan kişi olarak tarihe geçmiştir, mutlakiyet yönetimine açtığı sarsıntılar sonucunda zamanla derin yarıklar oluşmuştur ve üç büyük devrimin temelleri oluşmuştur. İngiliz, Amerikan ve Fransız devrimlerinin temelini oluşturan filozof olarak akıllara yer etmiştir.
Locke’a göre ahlak da matematik gibi tanıtlamaya elverişlidir çünkü ahlaksal yargıların karşılık geldikleri cisimlerin özleri bilinebilir. İyi ve kötü, haz ve acıdan ya da bizde haz ve acıya yol açan şeyden ve istençli eylemlerimizin etik yasalarla uyuşup uyuşmamasından başkası değildir.
Üç çeşit yasa vardır:
  1. Kutsal yasa,
  2. Yurttaşlık yasası,
  3. Ahlak yasası.
İnsanın doğal durumu herkesin herkese karşı savaşı değil, özgürlük durumudur ama bu durumu yöneten bir doğa yasası vardır. Bu yasa aklın yasasıdır; insana eşit ve bağımsız olduğunu öğretir. İnsanların doğuştan sahip oldukları doğal haklar, kendini koruma ve yaşamını savunma hakkı, özgür olma hakkı ve mülkiyet hakkıdır. İnsanlar doğal olarak özgür oldukları için kimse öz onayı olmaksızın başkasının politik gücüne uyruk edilemez.
Fakat insanlar haklarından daha güvenli bir ortam kurmak için vazgeçer ve bazı hak ve yetkilerini toplumun çoğunluğuna devredecek biçimde sözleşirler. Böylece doğa durumundan çıkarak yurttaş toplumuna geçmek için bireysel istençlerini toplumun istencine bağlarlar. Bu şekilde kurulan hükümet toplumunun hak ve özgürlüklerini korumak, refahı için çalışmak zorundadır. Çıkarılan yasaları uygulamak yürütme erkine ve anlaşmazlıkları gidermek yargı erkine düşer.
John Locke Kimdir
Yargılama ve cezalandırma hakkını kendi iradesiyle yargıçlara, yani yargı erkine bırakan toplum üyeleri, uygulanacak yasaların hazırlanması ve yürürlüğe konulması görevini de bir başka güce, parlamentoya vermiştir. Fakat bu da yeterli değildir, bir de yürütme erkine ihtiyaç vardır. Yasamanın koyduğu pozitif yasaları uygulayacak, ayrıca anlaşmaları yapacak, savaşa ve barışa karar verecektir.

John Locke Felsefenin Yolunu Açtı

John Locke, aydınlanma felsefesinin yolunu açmış ve deneyimi çıkış noktası alan ampirik felsefenin temellerini atarak kendisinden sonra gelen George BerkeleyDavid Hume gibi büyük ampirik felsefecilerin yanı sıra Voltaire ve Immanuel Kant gibi aydınlanma çağının en büyük düşünürlerini etkilemiştir.
John Locke, 28 Ekim 1704 tarihinde Essex, İngiltere‘de72 yaşında ölmüştür.

Kitapları :

  • ‘An Essay Concerning Human Understanding’ (İnsanın Anlama Yetisi Üzerine Bir Deneme)
  • ‘Some Thoughts Concerning Education’ (Eğitim Üzerine Bazı Düşünceler)
  • ‘A Letter Concerning Toleration’ (Hoşgörü Üzerine Bir Mektup)
  • ‘Two Treatises of Government’ (Yönetim Üzerine İki İnceleme)
  • ‘Hükümet Üzerine İki Deneme’
  • ‘Devlet’
  • ‘A Letter Concerning Toleration’ (Tolerans Üzerine Bir Mektup)
  • On The Reasonableness Of Christianity (Hristiyanlığın Akla Uygunluğu Üstüne)

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerçekleştiği için

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thaddeus Cahill  adı

Pronoya Nedir?

Pronoya kelimesi okuduğunuzda paronaya kelimesini okuduğunuzu veya kelimenin eş anlamlısı olduğunu düşünmüş olabilirsiniz.  Oysa pronoya , paronoyanın tam tersine karşılık gelen bir kavram.  Her şeyin ve herkesin kendisine zarar verebileceği şüphesi anlamına gelen poronayanın tersi olarak pronoya, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılmak anlamına gelir. Pronoyayı   bir yaşam felsefesi olarak benimseyen insanların paranoyak olmuş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Pronoya, dini yaklaşımla karşımıza çıkan versiyonuna örnek olarak ‘Takdir-i İlahi’ kavramı verilebilir. Kişi yaşadığı ne olursa olsun tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Uzak Doğu felsefelerinin temel kavramları olan, “darma, karma, reenkarnasyon” üçlüsü de bir pronoya örneğidir. İnsanın bu dünyada var olma nedeni, tanrısal olana ulaşmaktır. Başımıza gelenlerde Darma’ya bir nebze daha yaklaşmamız içindir. Her ölüm aslında yeni bir doğum ve tanrısal olana ulaşma yolculuğun yeni