Ana içeriğe atla

Sponsorlu Bağlantı

Bolşoy Tiyatrosu Solistleri İstanbul'a Geliyor


Uluslararası İstanbul Opera Festivali, Bolşoy Tiyatrosu'nun uluslararası ödüllü solistlerini ağırlayacak. Bolşoy Tiyatrosu'nda sergilenen ilk Türk operası olan Troya da festivalde İstanbullularla buluşacak.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün (DOB), İstanbul'un 2010 Dünya Kültür Başkenti seçilmesi çerçevesinde projelendirdiği Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nin 10'uncusu 2-14 Temmuz'da düzenlenecek.
Türkiye-Rusya Kültür ve Turizm Yılı kapsamında Bolşoy Tiyatrosu'nun dünyaca ünlü solistleri festivalde iki konser verecek.
Zorlu PSM'de 13-14 Temmuz'da gerçekleştirilecek konserlerde, dünyaca ünlü sahnelerde en zor rolleri başarıyla seslendiren, uluslararası birçok ödül sahibi soprano Anna Nechaeva, mezzo-soprano Yulia Mazurova, tenor Fyodor Ataskevich ve Bariton Pavel Yankovsky İstanbullularla buluşacak.
Solistlere Bolşoy Tiyatrosu Orkestra Şefi Anton Grishanin yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşlik edecek.
Sevil Berberi, Il Trovatore, Carmen, Maskeli Balo, La Forza del Destino, Samson ve Dalila, Manon Lescaut, Don Carlo, Don Giovanni, Hoffman'ın Masalları, Turandot, La Traviata gibi sevilen operalardan parçalar seslendirecek Bolşoy solistleri, düetlerle de sanatseverlere müzik ziyafeti sunacak.
Türk Operası Troya, Bolşoy'da Sahnelenmişti
Türkiye-Rusya Kültür ve Turizm Yılı'nın açılışında Bolşoy Tiyatrosunda sergilenen Türk epik operası Troya da 10. Uluslararası İstanbul Opera Festivali'nde izleyiciyle buluşacak.
Ankara Devlet Opera ve Balesince "2018 Troya Yılı" kapsamında sahneye konulan Troya, sezon boyunca kapalı gişe oynayarak, 20 binden fazla izleyiciye ulaşmış, Bolşoy Tiyatrosunda sahnelenen ilk Türk operası olmuştu.
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt, ünlü balet Tan Sağtürk'ün de aralarında bulunduğu 300 kişilik sanatçı kadrosu ve teknik ekip, Bolşoy başta olmak üzere her temsilde dakikalarca ayakta alkışlanmıştı.
Troya epik operası, 6-7 Temmuz'da festival izleyicisinin beğenisine sunulacak. Öte yandan festivalde Troya'nın yanı sıra sezon boyunca kapalı gişe oynayan Turandot operası ile ilk Türk oratoryosu Yunus Emre oratoryosu da sanatseverlerin beğenisine sunulacak.

Yorumlar

Sponsorlu Bağlantı

Bu blogdaki popüler yayınlar

İlk Restoran Ne Zaman ve Nerede Açıldı?

Yaşadığımız yer ister küçük olsun ister büyük, hemen her sokakta restoran bulmak mümkündür. Restoranların yaygın olması, kuşkusuz ki yemek yemenin insanın en temel ihtiyacı olmasından kaynaklanır. Durum böyle olunca, tahmin edebileceğiniz üzere, restorancılığın tarihsel gelişimi oldukça eskiye dayanır.  Peki , ilk restoran hangi tarihte açıldı? Restorancılığın Başlangıcı Yemek kültürü çok gelişmiştir. 1700’lü yıllara kadar restoran kavramı ortaya çıkmamıştır.  İlk modern restoran, 1765-1766 yıllarında Paris’te Boulanger tarafından açılmıştır.  Bu sayede müşterilere seçenekler sunan anlayış ortaya çıkmıştır. O dönemdeki anlayışa göre, restoranın amacı, et suyu bulyonu ve çorbalarla kişileri sağlığına kavuşturmaktı. Adıyla ünlü ilk restoran, 1782’de Paris’te açılmıştır . Grand Toveme de Loundres adıyla açılan bu restoranda, yemek isimleri listelenmiş ve belli saatlerde tek kişilik masalarda servis yapılmıştır. İlk restoranın açılmasından sonra Fransız Devrimi gerçekleştiği için

Elektronik Müziğin Tarihi

Elektronik müzik 19. Yüzyılda birçok Amerikalı ve Avrupa mucitlerin, girişimcilerin çalışmaları sayesinde kendine altyapı hazırlamıştır. Bu altyapı için gerekli olan aygıtlar bahsi geçen kimseler tarafından farklı alanlarda kullanılması için tasarlanmış icatları müzik için yorumlanmış halidir. Elektronik müzik dediğimizde aklımıza ilk gelen tanım elektronik aletlerle yapılan müzik türü şeklinde olacaktır. Bu tanım kesinlikle doğru bir tanım. İlk elektronik müzik 1960 yılında ilk elektronik klavyenin icadıyla hayat bulduğu düşünülmektedir. Borulu elektronik enstrümanlar da elektronik müzik tarihinde yerini aldıktan sonra kullanımları yavaş yavaş artmaya başladı. İlk Elektronik Müzik Enstrümanı İlk olarak icat edildiği düşünülen enstrüman yaklaşık olarak 7 ton büyüklüğünde ve  Telharmonium  adındaydı. Pek yaygınlaşması mümkün olamayacak kadar kaba ve ağır olan bu enstrüman elektronik müzik tarihi içerisinde yerini almıştır. 1897 yılından üretilen bu cihazın  Thaddeus Cahill  adı

Pronoya Nedir?

Pronoya kelimesi okuduğunuzda paronaya kelimesini okuduğunuzu veya kelimenin eş anlamlısı olduğunu düşünmüş olabilirsiniz.  Oysa pronoya , paronoyanın tam tersine karşılık gelen bir kavram.  Her şeyin ve herkesin kendisine zarar verebileceği şüphesi anlamına gelen poronayanın tersi olarak pronoya, her şeyin hatta evrenin bile kendisinin iyiliği için var olduğu sanrısına kapılmak anlamına gelir. Pronoyayı   bir yaşam felsefesi olarak benimseyen insanların paranoyak olmuş olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Pronoya, dini yaklaşımla karşımıza çıkan versiyonuna örnek olarak ‘Takdir-i İlahi’ kavramı verilebilir. Kişi yaşadığı ne olursa olsun tanrısal bir iyilik olduğunu düşünür. Uzak Doğu felsefelerinin temel kavramları olan, “darma, karma, reenkarnasyon” üçlüsü de bir pronoya örneğidir. İnsanın bu dünyada var olma nedeni, tanrısal olana ulaşmaktır. Başımıza gelenlerde Darma’ya bir nebze daha yaklaşmamız içindir. Her ölüm aslında yeni bir doğum ve tanrısal olana ulaşma yolculuğun yeni